İzmir Evde Masaj-Masöz Esra Hanım

İzmir Evde Masaj-Masöz Esra

İzmir Evde Masaj-Masöz Esra (Chouard hapisten çıktıktan bir tek birkaç hafta sonrasında polisin “serseri” suçlular listesine geçti ve altı ay sonrasında başka bir adamla “edepsiz temas” kabahatundan Champs-Elysées’te tutuklandı.) [148] Germiny ile Wilde tanışsalardı muhtemelen birbirlerinden nefret ederlerdi. Birisi yönetici sınıfın gururlu bir üyesi ve gerçek bir aristokrat, diğeriyse saygı duyulan camiası ve onun değerlerini her fırsatta aşağılayan, haddinden fazla bohem biriydi. Öte yandan eşcinsel stereotipler dünyasında her ikisi de kilit noktalarda benzeşiyorlardı.

İkisi de kaba saba genç delikanlılara karşı cinsel ilgi duyan mevki sahibi erkeklerdi. Wilde, Queensberry’nin kendisine yönelttiği kabahatlamanın mesnetsiz olduğuna “bir centilmen olarak şerefi üstüne yemin edebileceğini” avukatına söylemiş olduğinde kendi sonunu hazırlamıştı. Germiny’yi ise felaket, ahlak zabıtası kılığında buldu ama adı kötüye çıkmış bir umumi helaya aynı akşam altı kez girerek ilgi çekmesi avukatın kendi ahmaklığıydı. 1903’te Fransız üst tabakasının eşcinsel stereotipi belirgin biçimde kadınsı bir çehreye büründü. Aynı senenin Temmuz ayında gazeteler “mükemmel ailelerden” gelen iki erkekle ilgili haberlerle doluydu. Bu erkekler lüks bir Paris dairesinde okul çocuklarını kötü yola düşürüp “satanik ayinler” ve “sefahat âlemleri” yapmakla suçlanıyordu.

İzmir Evde Masaj-Masöz Esra

İzmir Evde Masaj-Masöz Esra Aslen Baron Jacques d’Adelswärd-Fersen ve Kont Albert Hamelin de Warren şeytana tapmaktan ziyade estetik merakları olan kimselerdi ama bu durum onları halkın gözünde ve mahkemede kurtaramadı. Onların “Kara Ayinler”i dekadan Fransız edebiyatının acayip şekillerde tekrar sahnelenmesinden öteye geçmiyordu. D’Adelswärd-Fersen “Baudelaire’de okuduğu şeyi sahneye dercetmek istediğini” belirtti. Nitekim bir keresinde yakılan tütsüler, çalınan flütler ve bir tek toga giymiş genç erkekler eşliğinde Baudelaire’in Âşıkların Ölümü şiirini sahnelemişti.

Mahkeme sırasında bir gazetenin yaptığı habere bakılırsa “aslen bu içler acısı ve düpedüz iğrenç dava bunca şöhreti hak etmiyor… [sanıkların] estetik tableaux vivants [canlı tablosu]… Nonoş bir kuaförün mide bulandırıcı zevkinden daha sanatsal değil.” sanatla alakalı olsun yahut olmasın bu görüntüler büyük bir ilgi uyandırıyor ve gazete satışlarını artırıyordu. Sanıkların “doğasının” her unsuru, hafifçe boyanmış dalgalı saçlarından, süslü elbise ve takı merakına, psikolojilerinin edebiyatla “bozulmasına” kadar detaylı şekilde inceleniyordu. Mahkeme daha önce Wilde davasında olduğu benzer biçimde halkın eşcinsellere yönelik düşmanlığını dışa vurmasına izin verdi.