İzmir Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

İzmir Mutlu Sonlu Masöz

“Bugün ikiniz de oldukca erkencisiniz.” “Majesteleri,” dedi Bakan davranış, bölgelere kadar eğilerek. “Uyanık olmanıza sevindim. Üzülerek bildirmek zorundayım ki ilgilenmeniz ihtiyaç duyulan bir güvenlik durumu söz konusu.” Kai dondu kaldı. Aklından terör hücumları yada denetim altında tutulamayan göstericilerin çıkardığı İzmir Mutlu Sonlu Masöz vakalar geldi… Hatta Kraliçe Levana’nın savaş ilan etmiş olduğundan korktu. “Ne? Ne oldu?” “Yeni Pekin Hapishanesi’nden bir mahkûm kaçtı,” dedi davranış. “Bundan tam kırk sekiz dakika önce.” Omuzları gerilen Kai, Torin’e baktı. “Bir kaçak mı?” “İki mahkûm firar etti.”

Kai parmaklarını masaya dayadı. “bu şekilde durumlarda uygulanan bir protokol falan yok mu?” “Genel olarak, evet var. Fakat bu firar, biraz istisnai bir konum oluşturuyor.” “nasıl yani?” davranış’un dudaklarının kenarındaki kırışıklıklar derinleşti. “Firar eden mahkûmlardan biri Linh Cinder majesteleri. Aycı kaçağı.” Dünya sanki altüst oldu. Kai’nin bakışları masadaki sayborg ayağına düştü ama sonra başını hemen geri kaldırdı. “nasıl?

“Tam olarak iyi mi firar ettiklarını belirlemek için, ekibimiz güvenlik kayıtlarını inceliyor. Bir gardiyanı Aycı yeteneği ile etkileyerek hapishanedeki bir başka hücreye aktarılmasını sağladığını keşfettik. Aktarıldığı hücreden, havalandırma tünellerine ulaşmayı başarmış.” aniden utanmış görünen huy, iki şeffaf torbayı havaya kaldırdı. Torbalardan birinde bir sayborg eli, diğerinde ise kana bulanmış, küçük bir çip vardı. “Bunları hücresinde bulduk.”

İzmir Mutlu Sonlu Masöz

Kai’nin dudakları, mevzuşma çabasıyla titreşti ama  görmüş oldukleri karşısında resmen afallamıştı. Sayborg elini görmek onu hem meraklandırmış, bununla birlikte rahatsız etmişti. “Bu onun fakat eli mi? Onu niçin çıkarmış olsun ki?” “detaylar üzerine çalışmaya devam ediyoruz. Şu aşamada kati olarak bildiğimiz şeyse, bir halde fakat hapishanenin yükleme alanına ulaştığı. Yükleme alanından dışarı uzanan tüm olası kaçış yollarını denetim almakla meşgulüz.”

Kai pencerenin yanına gitti. Yerden tavana kadar uzanan geniş fakat pencere, sarayın batı kanadındaki bahçelere bakıyordu. Çimenlerin üstüne hâlâ sabah çiyiyle pırıl pırıldı. “Majesteleri,” dedi Torin, ilk fakat kez söz alarak, “kaçakların bulunması ve yakalanması için orduyu da harekete geçirmenizi tavsiye ediyorum.” Kai alnını ovuşturdu. “Orduyu fakat mu?” Torin ağır ağır mevzuştu. “Onun yakalanması için, elinizden gelen her şeyi yapmanız gerekiyor.”