İzmir Masaj Salonu

İzmir Masaj Salonu

İzmir Masaj Salonu Üstünde o gün giydirilmiş olduğu haki renkli pantolonu ve bisiklet yaka bir tişört vardı. Ayakları ise çıplaktı. “Ne var orada?” diye sordu yavaşça. Odanın ortasına kadar geldi. “Bir şeye mi bakıyorsun?” “Hayır,” dedi Julius. Sonra yine cama döndü. “Öylesine bir his doğdu içime, sanki…” “Sanki biri burayı izliyormuş şeklinde mi?” Julius omuz silkti. “Bir şey uyandırdı beni. Yoldan geçen bir araba belki. Burası da ne kadar sessizmiş yahu.” “Buradaki gece lambasını sen mi kapattın?”

“Evet, dışarıdan bakıldığında silüetim görünmesin diye. Yatmaya giderken açarım yine.” Grace’e baktı göz ucuyla. “Olur mu?” “Evet, doğal.” Grace kollarını beline sardı. “O manyak e-mailleri almaya başladığımdan beri birinin beni izlediği hissine kapılıyorum, tüylerim ürperiyor. Kendi kendime, bu benim hayal gücümden başka bir şey değil deyip duruyorum.” “Birisi seni hakkaten de izliyor aslına bakarsanız. Yalnızca bu bireyin burada, Cloud Lake’de mi yoksa uzak bir yerde mi olduğunu bilmiyoruz. Nedenini öğrendiğimiz zaman izleyen bireyin kimliğini de öğreneceğiz.” Julius yürüyüp Grace’in önüne kadar geldikten sonra onu alnından öptü. “Hadi git yat,” dedi.

İzmir Masaj Salonu

İzmir Masaj Salonu “Bu gece sadece değilsin.” “Biliyorum, teşekkürler.” Ortam gene bir anda elektriklenmişti. Grace o an kendini, altındaki yalçın kayalıklara dalgaların vurmuş olduğu bir uçurumun tepesindeymiş şeklinde hissetmeye başladı. O derin, gizem dolu sulara dalmak için yanıp tutuşuyordu ama artık Julius ile bir ilişkiye N e f e s A l girmenin ne kadar riskli bir serüven olduğunun da bilincindeydi. Aralarındaki sessizlik uzadı gitti. Sanki ikisi de son derece önemli bir şeyin olmasını bekliyormuş gibiydiler.

O an Grace ilk hareketi yapanın kendisi olması gerektiğini fark etti. Julius kararı ona bırakmıştı. O istediği şeyi beklemeyi biliyordu. Bir avcının sabrına sahipti. Bu ad a m farklı. ötekiler gibi başıboş bir sokak köpeği değil. Bunu iyi düşünmelisin. Kendini toparladı. “Sabah görüşürüz o hâlde,” dedi. “Ben burada olacağım.” Bu verilmiş bir sözdü. Grace güçlükle koridoru geçip yatak odasına girdi ve bu sefer yatağa yatar yatmaz kâbussuz bir uykuya daldı. Julius bu gece canavara karşı onu koruyordu.